30 Kasım 2015 Pazartesi



barış nedir sevgilim biliyor musun
bir köprü müdür üstüne gölgeler düşünce çöken
halka açılamadan batan bir şirket
iki savaş arasında verilen çay molası mıdır barış yoksa
hurdacıya söylediği son sözler mi
bisikleti vurulan bir çocuğun söyle sevgilim

Einstein'ın Roosevelt'e yazdığı mektup mudur barış
Lozan'dan gelen telefon mu Mustafa Kemal'e
çöplerini bilimin süpürdüğü bir sokak mıdır barış yoksa söyle 

sevgilim de ki :

tünediği balkon uçuruma düşen yavru bir kuştur barış
saatçiyi hapse attıkları için kurulamayan bir meydan saati
ayağımızdaki paslı çiviyi bacağımızı keserek çıkaran
bir melekde ki aptalların türküsü
oyuna getirilenlerin ülküsüdür barış

dişleri sökülmüş Asya kaplanıdır kapitalizmin sirkinde ki sevgilim
içine bayat pil konmuş el feneridir barış
fosforlu izleridir bayrakların üzerinde gezen salyangozların
barış düşsel beyaz buluttur bir kaleye çarpıp dağılan
kör bir toplumun tehdit dolu yazılarla kirlettiği bir defterdir barış
kendinde bulamayıp başkalarında aradığıdır insanın barış
halkının üzerine devrilen bir devlettir zor dönemeçlerde
açılmadığı için posta kutusunda ölen bir mektuptur barış
patlayıp seyircileri öldüren bir futbol topudur

son dakikada bunların hiçbiri
hiçbiri değilse barış söyle sevgilim savaşın düş kurduğu yerlerde

hangi yüzsüzün uydurduğu bi sözcük turşu dillerden düşmeyen barış

29 Kasım 2015 Pazar

kahve iyidir :)


Günaydın:):):) resimli günlüğüme yazı yazmayalı ne çok zaman olmuş en son 1 ekimde uğramışım buraya aradan bir hayli zaman geçmiş dostum :) ama bugün bi bakayım ortalığı çok boş bıraktım bi kolaçan ediyim dedim :) bu aralar napıyorum aslında pek bir şey yapmıyorum…Günümüz çalışan insan klasiği işte ev iş arası mekik dokuyorum ( ha inkar etmeyim tatil oldu mu valizim hep bi köşede hazır bekliyor ve bendeniz kaçıveriyorum bi yerlere :p ) bunun dışında kendimi nefsimi terbiye etmeye çalışıyorum misal sadece ihtiyacım olanı tüketiyorum (özellikle yemek :):))…spor yapmaya özen gösteriyorum hava güzelse kendimi dışarı atıp uzun yürüyüşler yapıyorum spor salonuna 1 aydır aralıksız devam ediyorum ki bu benim için bi rekor :) sevdiklerime daha fazla zaman ayırıp sosyal medya ve interneti olabildiğince az kullanmaya, kullandığımda ise beni mutlu edecek şeyleri izlemeye,okumaya çalışıyorum…bu arada dünya yine aynı dünya ülke yine aynı ülke ölümler,acılar,cinayetler,savaş çığırtkanlıkları…ben hala başka bir dünyanın olacağına inanıyorum hepimiz bi dönüp kendimize  baksak kendimizi eleştirsek bence olacak bence başka bi dünya her zaman mümkün sadece mücadele etmeliyiz ama bu mücadele bizi yormamalı yorulsak bile nefes aldığımız her gün her gece için şükretmeliyiz şimdi ben polyanna mıyım veya don kisot muyum sanmam başka türlü bu hayat geçmiyor :* watzap durumumunda söylediği gibi ‘basit keyifler hayatın karmaşasına karşı son sığınağımızdır…’