21 Temmuz 2015 Salı

"Eskiden ölülerini gömmeyip,bir kulenin tepesine,açığa bırakan kavimler yaşardı bu topraklarda.Topluluğun rahipleri kuleye gizlenip,yırtıcı kuşların ölüleri nereden yemeğe başladığını izlerdi.Akbabaların ölüleri yediği kulenin adı: ''sessizlik kulesi.'' Türkiye'yi koca bir ''sessizlik kulesi'' yaptık en sonunda...Ölülerimizi zalimler yesin diye inşa ettiğimiz bir kule artık ülkemiz.Saklanıp bir şeylerin arkasına,dilsiz rahipler gibi bakıyoruz ölülerimize."



Bak şu bebelerin güzelliğine

Kaşı destan
Gözü destan
Elleri kan içinde
 
Kör olasın demiyorum
Kör olma da 
Gör beni
 
Damda birlikte yatmışız
Öküzü hoşça tutmuşuz
Koyun değil şu dağlarda
San kendimizi gütmüşüz
Hor baktık mı karıncaya
Kırdık mı kanadını serçenin
Vurduk mu karacanın yavrulusunu
Ya nasıl kıyarız insana
 
Sen olmasan öldürmek ne
Çürümek ne zindanlarda
Özlem ne ayrılık ne
Yokluk ne yoksulluk ne
İlenmek ne dilenmek ne
İşsiz güçsüz dolanmak ne
Gün gün ile barışmalı
Kardeş kardeş duruşmalı
Koklaşmalı söyleşmeli
Korka korka yaşamak ne
 
Kahrolasın demiyorum
Kahrolma da
Gör beni
 
Kanadık toprak olduk
Çekildik bayrak olduk
Döküldük yaprak olduk
Geldik bugüne
 
Ekmeği bol eyledik
Acıyı bal eyledik
Sıratı yol eyledik
Geldik bugüne
 
Ekilir ekin geliriz
Ezilir un geliriz
Bir gider bin geliriz
Beni vurmak kurtuluş mu ?
 
Kör olsan demiyorum
Kör olma da


Gör beni


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder