3 Aralık 2014 Çarşamba

Hüznün Öğreticiliğine Dair :)


Postmodern zamanlarda insan hep iyi hissetmenin peşinde,
Dorukta hazlar, sınırsız keyifler yaşamak,
Bir şeyler yapmak değil, yalnızca haz almak istiyor.
Başarı sadece kişisel yolculuğun hikayesi olmaya başladı.
Başkaları için yaptığın değil, kendin için biriktirdiklerinin adı başarı oldu.
Kişisel gelişim kitapları ve yaşam koçları rehberliğinde
Sürekli iyi hissetmenin, doruk mutluluklar yaşamanın bağımlısı olduk.
Hüzün kaçılası bir canavara dönüştü.
Acı ve keder olmamalıydı dünyalarımızda
Bizi düşündüren ve hüzünlendiren her şey hayatımızdan çıkıp gitmeliydi.
İşte bu yüzden her şeyi kolay bitirir olduk.
İlişkiler, arkadaşlıklar, evlilikler ve hikayeler...
Hüznün öğreticiliğini ve rehberliğini unuttuk
İnsan acı çekerken ne çok şeyi yeniden fark ederdi,
Ve ne çok şeyin ne kadar değerli olduğunu
Onu yitirdiğinde ve acısını yaşadığında hissederdi
Mazoşistçe olmayan hüzünler insana kendi hikayesini okurdu
Yavaş yavaş
Ve sükunetle…
Dinlemeye cesaretimiz varsa eğer, hüzünden kaçmayız, onu dinleriz...
O kalıcı bir misafir değildir,
Emanetini bırakır ve gider.
Sende kalması öğrenme hızına ve anlama kabiliyetine bağlıdır...
Direndikçe yeni hikayeler anlatır sana
Misafirliği uzun sürer, nerdeyse sana yerleşip kalır
Oysa anlattıklarının şifresini çözmeye çalışırsan
Düğmeye basmışçasına, güneş doğmuşçasına her şey netleşir,
Berraklaşır, aydınlanır gözünde...
Hüzünler ve acılar, yaşanmış tüm kalp yaraları iyi bir öğreticidir
Sadece dinleyecek halis bir yürek
Mutmain bir bakış ister
Şekvasız dil, öfkesiz söz ister
İçindeki benliğe dair tüm habis tümörleri temizleyinceye kadar
Uğraşır seninle...
Her bir basamakta yeniden şekillenir
Hayata dair tanımların, söylemlerin ve kalıpların
Çözdükçe bir sonraki basamağa adım atarsın
Basamaklar hüznün öğreticiliğine göre uzar ya da kısalır
Ve herkes kendi merdiveninin kahramanıdır
Yürek yaralarının eşliğinde çıkılan basamaklar
Kendini kandırdıklarından da
İnandırdıklarından da hayırlıdır
Oysa şimdilerde yürekler hüznü yaşamamak uğruna
Sanal hikayeler dinliyorlar.
Anlattıkları sanal hikayelere inanıyorlar.
Hayatın incitebilirliğinden kaçarken
Yalanın teselli edişine sığınıyorlar
İnsanın kendini kandırması ne kadar da kolaydır
Bilinçaltı, sadece ona söylediklerine inanır
Her gün tekrarladıkların ona gerçeğin kendisi gibi gelmeye başlar
Sen korkma hayatın getirdiklerinden ve getireceklerinden
Sürekli hesap etmenin ve kontrolü elinde tutmanın
Yükünü de at sırtından
Hüzünden ve kalp yaralarından da korkma
Her ne kadar zahiren acı görünseler de
Özel bir lisanla sana senin hikayeni anlatıyorlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder